Şehit Akif Hatunoğlu
Allah taksiratını affetsin
Cinsiyeti: Erkek
Doğum yeri: Adana
Doğum tarihi: 1986
Mesleği: Polis
Medeni hali: Evli
Ölüm yeri: Mardin / Dargeçit
Ölüm tarihi: 03.09.2015
Ölüm nedeni: Saat 06.30 sıralarında Dargeçit’in girişindeki Bahçeci Mahallesi’nde bulunan ve inşaatı süren Mardin Artuklu Üniversitesi Dargeçit Meslek Yüksek Okulu’nda çıkan yangına müdahale eden itfaiyenin rahat çalışması ve çevre güvenliği sağlamak için giden polislerin bulunduğu zırhlı aracının geçişi sırasında, teröristlerin yola önceden döşedikleri patlayıcıyı uzaktan kumandayla infilak ettirdi.
Patlamayla birlikte havaya fırlayan zırhlı araçta bulunan evli ve 1 çocuk babası Akif Hatunoğlu şehit oldu.
Merhumun bulunduğu mezarın yeri;
Adana / Pozantı
GPS: –
Allah yolunda mücadele ederken öldürülen şehitlerin, peygamberlikten sonra en yüksek rütbeye eriştiklerini bilen kahramanlarımız; ''Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum" düşüncesiyle; vatanı, dini, bayrağı ve diğer kutsal değerleri için savaşmaktan asla çekinmemişler, verebileceği en kıymetli şey olan canlarını seve seve vermişlerdir.
Çünkü onlar Kur'an ve sünnetle aydınlandıkları bilgi yolunda; Allah için can vermenin karşılığının cennet olduğunu “Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır..” (Tevbe, 9/111) ayetiyle öğrenmişlerdi. Sahabeden birisi Peygamberimiz (Allah'ın selamı O'nun üzerine olsun)’e, “Allah yolunda öldürülürsem günahlarım affedilir mi?” diye sormuş, o da, “Evet, kul hakkı hariç, bütün günahların affedilecek. Zira Cebrail bu hususu bana haber verdi!”(Müslim, İmaret,117) buyurmuştu.
Her zaman şehit olmayı arzulayan Sevgili Peygamberimiz (Allah'ın selamı O'nun üzerine olsun); “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi ne kadar çok isterdim."(Buhârî, Cihad, 7) buyurduktan sonra şehitliğin önemine şöyle işaret buyurmuşlardı: "Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister."(Buhârî, Cihâd 21; Müslim, İmâre 109)
Gazilik de şehitlik kadar önemli bir mertebedir. Çünkü gaziler, Allah için, vatan için, bayrak için canlarını ortaya koyabilmiş mü’minlerdir. Ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (Allah'ın selamı O'nun üzerine olsun)’nın: “İki göz cehennem ateşinde yanmaz: Biri Allah korkusundan ağlayan göz, diğeri de Allah yolunda nöbet tutarken düşmanı gözetleyen göz.”(Tirmizî, Fedâilü’l-Cihad, 12.) "Kim Allah yolunda cihada gidecek bir gaziyi donatır, cihad için gerekli olan ihtiyaçlarını karşılarsa, bizzat cihada gitmiş gibi sevap kazanır. Cihada giden gazinin ailesinin ihtiyaçlarını karşılayan da cihad yapmış gibi sevap kazanır."(Buhârî, Cihâd 38; Müslim, İmâre 135-136) müjdesi, asker ocağının, peygamber ocağı olduğunu bizlere öğretmiştir.
“Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ” misali toprağı kanlarıyla yoğuran şehitlerimiz, bu cennet vatanı bize emanet etmişlerdir. Bize düşen de bu toprakları imar etmek, korumak ve bizden sonraki nesillere devretmektir. Bunu yapmadığınız takdirde hem vatanımıza ve hem de şehitlerimize karşı görevlerimizi yapmamış ve onların ruhlarını incitmiş oluruz.
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Şehit Hatunoğlu’nun cebinden çıkan vasiyeti
“Eğer bir gün yaban ellerde şehit düşersem
Hiçbir hükümet temsilcisi gelmesin cenazeme (Vali, milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı vs.)
Neden diye sormayın…. Çünkü onlar uyuduğu için bunca şehitler verildi…
Allah’tan dileğim aileme ve ülkeme yaşattıkları acının binlerce mislini yaşasınlar.
Anneciğim, babacığım ellerinizden tekrar öperim,
Hakkınızı helal edin, size layık bir evlat olamadım,
İhtiyaçlarınız karşısında yanınızda bulunamadım,
Hakkınızı helal edin… Hakkınızı helal edin…
Kızım benim tatlı meleğim seni çok seviyorum,
Mis kokulum benim…
Kızımı önce Allah’a sonra annesine sonra da annem ve babama emanet ediyorum, Sabişim benim biricik tatlı meleğim,
Hiçbir suretle devlete kızımı emanet etmiyorum.
Çıkıp kürsüden sakın ha konuşmasınlar ‘emaneti emanetimizdir’ diye,
Devlet ite köpeğe göz yumup bizlerin elini kolunu bağladıysa
Benim zaten zerre kadar güvenim yok bu hükümete, devlete.
Silah arkadaşlarım, yoldaşlarım, kardeşlerim hepiniz Allah’a emanetsiniz,
Devlet uyuduğu için bizler öldük, Türk Devleti, sizler uyumayın ki diğer Mehmetçikler ve polislerimiz yaşasın, ulusumuz yaşasın, boyun bükmeyin.
Naaşıma gelince babam uygun görürse Pozantı, Tekir’deki yayla evimizin bahçesine gömün.
Yok derse de nereyi uygun derse ondan izin alınsın, istediği yere defnedin.”
Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu menfur olaylarda hayatını kaybeden aziz şehidimiz Akif Hatunoğlu’na Allah’tan rahmet, şehidimizin değerli ailesine, yakınlarına ve Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Şehit polis Akif Hatunoğlu, şehit olmadan önce, şehit olan polis arkadaşlarının ardından aşağıdaki paylaşımda bulunmuştur.